ABDURRAHİM KARAKOÇ - İSYANLI SÜKUT

ABDURRAHİM KARAKOÇ - İSYANLI SÜKUT



İSYANLI SÜKUT

Gitmişti makama arz-ı hâl için

'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Bir azar yedi ki oldu o biçim..

'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını.

 

Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı

Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı...

Bir baktı konağa alttan yukarı

'Vay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

 

Çekti ayakları kahveye vardı

Açtı tabakasın, sigara sardı

Daldı.. neden sonra garsonu gördü

'Çay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

 

İçmedi, masada unuttu çayı

Kalktı ki garsona vere parayı

Uzattı çakmağı ve sigarayı

'Say' dedi, yutkundu, eğdi başını.

 

Döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş

Sandım can evime döktüler ateş

Sordum: 'memleketin neresi gardaş? '

'Köy' dedi, yutkundu, eğdi başını.

 

Yürüdü, kör-topal çıktı şehirden

Ağzına küfürler doldu zehirden

Salladı dilini.. vazgeçti birden,

'Oyyy' dedi, yutkundu, eğdi başını.

 

Abdurrahim Karakoç

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Yüz dönüm bostan yan gel yat Osman " deyiminin anlamı

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler